MİRASTAN FERAGAT MÜMKÜN MÜ ???
Mirastan feragat sözleşmesi, miras bırakan ile mirasçısı arasında yapılan ve mirasçının miras hakkından vazgeçmesine ilişkin bir sözleşmedir. Mirastan feragat sözleşmesi, miras hakkından vazgeçen saklı paylı mirasçı açısından ölüme bağlı bir tasarruf değildir, sağlar arası bir işlemdir; buna karşılık, miras bırakan açısından bir ölüme bağlı tasarruf sayılmaktadır.
Mirastan feragat sözleşmeleri de, miras sözleşmeleri gibi yapılmalıdır. Şekli şarta tabidir. Yine miras sözleşmeleri gibi tek taraflı veya iki taraflı olabilmektedirler. Burada iki taraflı feragat sözleşmelerinde, her iki taraf karşılıklı olarak miras haklarından vazgeçmektedirler. Bu genelde eşler arasında yapılmaktadır. Tek taraflı feragat sözleşmelerinde ise, bir taraf miras bırakan, diğer taraf ise feragat edendir.
Mirastan feragat sözleşmeleri ivazlı (karşılığında bir bedel alarak) veya ivazsız (bir bedel olmaksızın) yapılabilmektedir. İvazlı feragat sözleşmelerinde, mirasçı, bir ivaz (menfaat) karşılığında, beklenen hakkından (miras hakkından) vazgeçmekte, miras bırakanın mirasçısı olmamayı kabul etmektedir. İvazsız miras sözleşmelerinde ise, miras bırakanın yasal mirasçıları hiçbir menfaat almadan, miras hakkından vazgeçebilir.
Feragat sözleşmesi, miras bırakanla saklı paylı mirasçısı arasında yapılır ve mirasçının saklı pay ve miras hakkından vazgeçmesi sonucunu doğurur.
Feragat sözleşmelerinde dikkat edilmesi gereken hususlardan biri, feragat sözleşmesini, mirasın reddinden ayırmak gerektiği hususudur. Feragat sözleşmesi vasiyetçi hayatta iken yapılır ve bir sözleşme niteliğindedir. Mirası red ise, tek taraflı bir hukuki işlemdir ve miras bırakanın ölümünden sonra, belli bir müddet içinde, mirasçının mirası kabul etmediğini tek taraflı olarak beyan etmesidir.
Dikkat edilmesi gereken hususlardan bir diğer ise, feragat sözleşmesi ile mirasçıların kendi aralarında yaptıkları sözleşmeleri birbirinden ayırmak gerektiği hususudur. Mirasçıların aralarında yaptıkları sözleşme, bunlardan birinin miras hakkından vazgeçmesine ilişkin bulunsa bile, bir feragat sözleşmesi değildir.
Feragat sözleşmesi ile feragat eden kişi beklenen bir hak niteliğinde bulunan miras hakkını kaybeder, miras bırakanın ölümünde onun mirasçılık hak ve sıfatı doğmaz.
Feragatin feragat edenin altsoyuna etkilerine gelince, ivazlı bir feragat söz konusu ise, aksi sözleşmede kararlaştırılmadığı takdirde, feragat edenin altsoyuna etkilidir. Feragatin ivazsız yapılmış olması halinde, bu vazgeçme vazgeçenin altsoyuna etkili olmaması gerekir ve feragat edenin yerine onun altsoyu miras hakkını iktisap eder.
Feragat sözleşmesinde, feragat eden mirasçının yerine, açık olarak bildirilen bir veya birden fazla kişi mirasçı olarak gösterilebilir. Böyle bir halde, feragat edenin payı bu kişi veya kişilere ait olur. Şayet bu kişiler çıkarma, yoksunluk, red veya miras bırakandan önce ölmek gibi sebeplerden biri ile mirasçı olamazlarsa, bu takdirde, feragat hükümsüz olur, feragat eden mirasçı mirasa yeniden sahip olur. Ancak söz konusu hükmün uygulanabilmesi için, feragatin lehine yapılmış olduğu kişinin, açık olarak feragat sözleşmesinde gösterilmiş olması şartı aranmaktadır.
Bazı hallerde mirasçılardan birisi, miras hissesini az veya çok karşılayan bir meblağ karşılığında, miras bırakan ile bir feragat sözleşmesi yapmış olabilir. Miras açıldığı zaman, miras bırakanın borçları tereke mevcudunu aşsa, bundan fazla olsa bile, almış olduğu ivaz karşılığında miras hakkından vazgeçmiş olan mirasçı tereke borçlarından sorumlu değildir. Bu hallerde, miras bırakanın alacaklıları zarar göreceklerdir. Böyle bir durumun önlenmesi amacıyla feragat sözleşmesi gereğince, miras bırakandan ivaz almış bulunan mirasçıları, miras bırakanın ölümünden evvel son beş yıl içinde almış olduklarını, halen ellerinde bulunan miktar oranında, geri vermekle yükümlü tutulmaktadırlar.
Miras bırakanın alacaklılarının böyle bir durumda bunu dava yolu ile talep etmeleri şartı aranmaktadır. Söz konusu talep ve dava için bazı şartlar aranmaktadır bu şartlar;
Miras bırakanın ölümü anında, borçlarının tereke mevcudundan fazla olması, yani miras bırakanın borçlarını ödemeden aciz halinde bulunması şarttır.
Feragat sözleşmesi yapmamış olan diğer mirasçılar tarafından bu borçların ödenmemiş olması şarttır.
Mirasın açılmasından yani miras bırakanın ölümünden önceki son beş yıl içinde, feragat eden mirasçının bir ivaz almış bulunması gerekir.
Feragat sözleşmelerinde, feragat edenin aldığı ivazla, yasal mirasçıların saklı payları ihlal edilmişse, bu takdirde, bu kişilerin tenkis talebi hakkı vardır. Kanun gereğince, tenkis yükümlülüğü karşısında, mirastan feragat etmiş bulunan mirasçı bir seçim hakkına sahiptir. İsterse tenkisi gereken miktarı saklı paylı mirasçıya verir, isterse mirastan feragat dolayısıyla miras bırakandan daha önce almış olduğu ivazı tamamıyla iade eder ve sanki hiç feragat etmemiş gibi mirasın taksimine katılır.