Koruma önlemleri, bir kişinin vefat etmesi üzerine, bu kişinin bütün terekesinin mirasçılara geçmesini, terekedeki malların yok olmasının veya kaçırılmasının önüne geçilmesini ve imkan dahilinde mirasçıların tayin ve tespit olunmasını sağlamak amacıyla düzenlenmiştir.
Koruma önlemleri, ölenin son ikametgahı sulh mahkemesi tarafından alınmaktadır. Miras bırakanın yerleşim yeri sulh hakimi, mirasçılardan veya ilgililerden birinin istemi üzerine veya kendiliğinden tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak amacıyla kanunda belirtilen ve gerekli olan bütün önlemleri alır.
Söz konusu koruma önlemleri ile ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; koruma önlemlerine, hakimin kendiliğinden karar verdiği hallerde ise devlet tarafından karşılanmaktadır.
Koruma tedbirlerine ilişkin masraflar, mirasçılık belgesi hariç, mirasın geçişine ilişkin borç niteliğinde olduğundan terekeden karşılanır, mirasçılık belgesinin masrafları ise talep edenden karşılanır.
Koruma tedbirleri tereke ve vasiyetname ile ilgili olarak uygulanabilmektedir. Tereke ile ilgili koruma tedbirlerinin amacı terekenin veya mirasçıların yararlarının korunması değil, mirasın geçişini korumaktır.
Tereke ile ilgili koruma tedbirlerinden olan, tereke defterinin tutulması, tüm tereke mevcudunun, yurt dışında olanlar da dahil olmak üzere hak, alacak taşınır ve taşınmazlardan oluşan aktif kalemlerinin ve borç gibi pasif kalemlerinin mahkemece bir deftere yazılması anlamına gelmektedir.
Amaçlarına göre defter tutma için üç düzenleme getirilmiştir;
- Koruma tedbiri olarak defter tutma
- Mirasçıların sorumluluğunu sınırlamak üzere defter tutma
- Resmi tasfiyede defter tutma
Koruma tedbiri olarak defter tutmada, mirasçılar mirasa tedbir koydurmak için veraset ve intikal vergisi matrahına girmesi gereken malların kaçırılmasına ilişkin ihtimallerin bulunduğu hallerde vergi dairesince tereke defterinin tutulmasını talep edilebilmektedir. Tereke defterinin yazılması sadece vergi dairesinin talebine yönelik olmayıp, mirasçıların mirasla ilgili haklarını da koruyan bir uygulamadır.
Terekenin mühürlenmesi ile, terekeye ait eşya ve malların, bir oda, dolap veya sandık içine konularak kapatılması ve üzerine resmi bir mühür konulması anlaşılır. Mühür bozulmadan bu açılamaz ve içindekiler alınamaz. Böylelikle hak sahiplerinin hukuki tasarruf imkanları saklı kalmak üzere, fiili tasarrufları önlenmiş olur. Mühürleme sonucunda mirasçılar, zilyetliklerini de muhafaza ederler.
Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemi alınır. Tereke mühürlendikten sonra, içindekilerin deftere kaydolunması bunun doğal ve zorunlu bir sonucudur.
Terekenin yazımı halinde mirasçıların mirası ret süresi, yazım işleminin sona erdiğinin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirimi tarihinden itibaren işlemeye başlar. Buna karşın resmi defter süresinin uzamasına sebep olmaz.
Koruma düzenlemeleri, nitelikleri itibariyle emredici oluğundan, miras bırakan bu düzenlemelerin aksini kararlaştıramaz; mirasçılar bu haktan feragat edemez ve düzenlemeler gerek yurt içinde gerekse yurt dışında uygulama alanı bulurlar.