Resmi tasfiye, miras bırakanın terekesinin tasfiye edilerek, geriye kalan artık değerin mirasçılara verilmesini sağlar. Amacı, miras bırakanın terekesinin tasfiyesi; aktiflerin tespiti, miras bırakanın ve mirasın geçiş borçlarının yerine getirilmesi olup, terekenin sevk ve idaresi yahut mirasın paylaşımının bağlanması değildir.
Resmi tasfiyenin sonuçları;
- Resmi tasfiye talebi üzerine mirasın açılmasına rağmen resmi tasfiyenin sonuna kadar terekeyi mirasçılar iktisap edemez
- Mirasçılar tereke borçlarından kişisel malvarlıkları ile değil sadece tereke ile sorumlu olurlar.
- Alacaklılar alacaklarını sadece tereke varlığından karşılayabilir.
- Tereke varlığından öncelikle miras bırakanın borçları ödenir.
- Tereke borçları ödendikten sonra kalan artık değer mirasçıların malvarlığına geçer.
Resmi tasfiyeye tereke defterinin düzenlenmesiyle başlanır ve aynı zamanda yapılacak ilanla miras bırakanın alacaklılarından ve borçlularından, belirtilen süre içinde alacaklarını ve borçlarını bildirmeleri istenir.
5 çeşit resmi tasfiye şekli vardır. Bunlar; Olağan usul ile tasfiye, özel ihtiyari artırma usulü, açık artırmayla satış usulü, pazarlıkla satış usulü, iflas usulü ile tasfiye
- Mirasçılar arasında vesayet altına alınmış olan veya alınması gereken kimse varsa,
- Mirasçılardan biri uzun süreden beri bulunamıyorsa ve temsilcisi yoksa,
- Mirasçılardan veya ilgililerden biri, ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunursa.
Miras bırakanın alacaklıları tarafından resmi tasfiye istenebilmesi için bazı koşulların varlığı aranmaktadır. Söz konusu koşullar;
- Resmi tasfiyeyi isteyen alacaklı, mirasçının değil, miras bırakanın alacaklısı olmalıdır.
- Miras bırakanın alacaklısı alacağını elde etme konusunda ciddi kuşkulara sahip olmalıdır.
- Mirasçılar alacaklıyı tatmin etmemiş olmalı veya alacaklıya gerekli güvence verilmemiş olmalıdır.
Resmi tasfiye, mirasçının lehine ve menfaatine bir usul olduğundan, tasfiyenin bitimine kadar, onun bundan vazgeçebilmesini veya dönebilmesini mümkün ve geçerli saymak gerekmektedir, bu takdirde, mirasçı kesin olarak kayıtsız ve şartsız kabul etmiş sayılır.
Eğer böyle bir kabul için kanunda aranan şartlar olayda mevcutsa, özellikle seçim hakkının kullanılması konusundaki kanuni süre henüz dolmamışsa, bunun geçerli olması gerekir.
İflas hükümlerine göre tasfiye edilmektedir.