Miras bırakan tarafından yapılan karşılıksız (ivazsız) sağlar arası tasarruflar tenkise tabidir. Ölünceye kadar bakma sözleşmesi de sağlar arası tasarruflardan biridir. Ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesi Yargıtay’a göre ivazsız değil; ivazlı bir sözleşmedir ve miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla bu tasarrufu yaptığı kesin olarak ispatlanamadıkça bu sözleşme ile yapılan tasarrufların tenkisi istenemez.
Saklı payı ihlal edilen birden fazla mirasçı varsa, her birinin tenkis davası açması gerekir. Saklı payı ihlal edilen mirasçılar ayrı ayrı tenkis davası açabilecekleri gibi, birlikte de dava açabilirler.
Saklı paylı mirasçı tenkis davasını açtıktan sonra ölmüşse, mirasçıları saklı pay sahibi olmasalar bile açılmış olan davaya devam edebilirler. Hatta Yargıtay kararlarına göre, saklı paylı mirasçının bu davayı açmadan ölmesi halinde de tenkis davası hakkı bunun mirasçılarına(keza atanmış mirasçılarına) geçer.
Tenkise tabi bağışlamayı alan ve aleyhine tenkis davası açılabilecek olan kişi, bağış konusu malları üçüncü bir kişiye temlik ederse, saklı paylı mirasçı tenkis talebi hakkını kural olarak üçüncü kişiye karşı ileri süremez. Ancak temlik eden kişi bunu sırf tenkis davasının sonuçlarından kaçınmak amacı ile ( kötü niyetle veya muvazaalı veya inançlı bir temlikle ) yapmış ise, tenkis talebi hakkı üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilir. Yargıtay’ın 13.01.1975 tarihli ve 7/1 sayılı içtihadı birleştirme kararı, fikrimizce isabetli olarak, bunu kabul ve beyan etmiştir.
Kanuna göre, miras bırakanın ölümünden önceki bir yıl içinde ifa edilmiş olan bağışlamaların tenkisi istenebilir. Buradaki bir yıllık süre bağışlamanın ifasına(elden bağışlamaya) ilişkindir. Bağışlama taahhüdü daha eski bir tarihte yapılmış olabilir, bunun miras bırakanın ölümünden önceki bir yıl içinde ifa edilmiş olması halinde, bu yine tenkise tabi tutulabilir. Daha önce, yani miras bırakanın ölümünden evvelki bir yıldan önce ifa edilmiş bağışlamalar bu madde hükmüne ve dolayısıyla buradaki tenkisin kapsamına girmezler.
Miras bırakanın tenkise tabi tasarrufları ölüme bağlı tasarruflar ve sağlar arası bağışlamalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Miras bırakanın öncelikle ölüme bağlı tasarrufları (vasiyetname veya miras sözleşmesi ile yapılmış tasarruflar) tenkise tabi olur. Ölüme bağlı tasarruflar tenkis edildikten sonra hala saklı pay ihlali varsa bu durumda sağlar arası bağışlamalar da tenkise tabi olur.Ölüme bağlı tasarruflar birlikte ve orantılı olarak tenkise tabidirler. Çünkü ölüme bağlı tasarruflar miras bırakan tarafından değişik tarihlerde düzenlenmiş olsalar bile miras bırakanın ölümü ile mirasın açıldığı zaman aynı anda hüküm doğururlar.Sağlar arası bağışlamalar ise miras bırakanın en yeni tarihli bağışından daha eski tarihli bağışlamalara doğru sırayla tenkis edilir. Yani farklı tarihlerde yapılan sağlar arası bağışlamalar birlikte ve orantılı olarak tenkise tabi değildir.
Saklı paylı mirasçılar saklı pay ihlalini öğrenmeden itibaren 1 yıl ve her halde vasiyetnamelerde vasiyetnamenin açılmasından diğer hallerde mirasın açılmasından itibaren 10 yıl içinde tenkis talebini ileri sürmezse talep zaman aşımına uğrar.
Miras bırakanın vasiyetnamesi ile mirasçılıktan çıkarılan mirasçı geçerlilik unsurlarını taşımayan çıkarma tasarrufuna karşı iflas dairesinin veya mirasın açıldığı tarihte kendisine karşı ellerinde borç ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklıların ihtarına rağmen itiraz etmezse iflas dairesi veya söz konusu alacaklılar alacaklarının elde edilmesi için gerekli olan oranda tenkis davası açabilirler.
Miras bırakan yapmış olduğu sağlararası veya ölüme bağlı karşılıksız kazandırmalar ile tasarruf edebileceği kısmı aşmışsa ve saklı payına tecavüz edilen mirasçı iflas dairesinin veya mirasın açıldığı tarihte kendisine karşı ellerinde borç ödemeden aciz belgesi bulunan alacaklılarının ihbarına rağmen tenkis davası açmazsa, iflas dairesi ve bu alacaklılar alacaklarının elde edilmesi için gerekli oranda tenkis davası açabilirler.
Kendisine tenkise tabi bir kazandırma yapılmış olan kimse iyiniyetli ise sadece mirasın geçmesi anında kazandırmadan elinde kalanı geri vermekle yükümlüdür. Kötüniyetli ise iyiniyetli olmayan haksız zilyedin geri verme borcuna ilişkin hükümlere göre sorumlu olur.
Muris muvazaasına dayalı olarak açılacak tapu iptali ve tescili davalarında bazı kişiler dava açma haklarını kaybetmiş olmaktadır. Bu kişiler :

  • Mirası Reddeden Kişiler (Reddi Miras Hali)
  • Miras Hakkından Feragat Sözleşmesiyle Vazgeçen Kişiler
  • Mirastan Çıkarılan Kişiler

Miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak vb. gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar, aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tabidir.